19 Ekim 2011 Çarşamba

Ne okuyorum ? Cevap : "One Day"

'Seni kırkında hayal edebiliyorum,'dedi sesinde bir imayla. 'Şu an bile gözümde canlandırabiliyorum.' Genç adam gözlerini açmadan gülümsedi.
'Devam et.'


Yıllardan 1988,günlerden 15 Temmuz'dur ve Dexter ile Emma henüz tanışmıştır.Ama birlikte geçirdikleri tek bir gün,sürekli birbirlerini düşünmelerine yetmiştir.


"Her okuyucu bu kitaba aşık olacak.Ve her yazar bu kitabı kendisinin yazmış olmasını dileyecek."
-Tony Parsons


"Bitirmek üzereyken kitabı göğsüme bastırdığımı ve üzerine iri bir gözyaşı damlattığımı söylemekten utanmıyorum."
-The Times


"Bu kitabı sevemeyecek tek bir kişi bile düşünemiyorum."
 -BBC


"Çok merak ediyorumm,ve hemen bugün okumaya başlıyorum."
-Sedaaaaaaa =)

13 Ekim 2011 Perşembe

Tango...

Tango bizim dansımız.
İhtiraslı,tutkulu,aşk gibi,bizim gibi...




11 Ekim 2011 Salı

Şahane haftasonu...

Merhabalaaarrr=)


Sevgilim yine ayarladı birşeyler ve mükemmel bir hafta sonu geçirmemizi sağladı.Aniden gelişen bu programla nasıl mesut oldum anlatamam. =)


İstanbul'da doğup büyüdük ama şu Ağva'yı bir görememiştik.Uzun zamandır o romantik beldeye gitmek istiyordum zaten.İstanbul'a yakınlığı,denizi,kumsalı hayran bıraktı beni kendine.Tabi yanımda sevgilimin olması en büyük etkenlerinden biriydi hayranlığımın...
Ağva'ya girişte yan yana dizilmiş olan oteller,pansiyonlar o güzel derenin kenarına sıralanmış ve oldukça başarılılar...
Bizde onlardan biri olan Three Tops otelde konakladık..Bungalow tarzı odalarından birinde...Gerçekten güler yüzlü hizmet anlayışına sahip olan işletmeci,personel ve oteli çok sevdim.
Cumartesi günü hava oldukça iyiydi..Otelimize yerleştikten sonra Ağva merkeze doğru yürüyüş yaptık,keşfedelim ne var ne yok diyerekten...Çok şirin bir merkeze sahip.Dolaştık,sahile indik..Ayakkabılarımı çıkarıp suya attım kendimi,sonra sevgilim de eşlik etti bana epeyce yürüdük.(klasik Türk filmi sahnesi yapılmalıydı=) )
Deniz fenerlerini çok severimmm,yanında epeyce vakit geçirdik..
Sonraa en büyük haz aldığım şeylerden biri bisikletle gezmektir ki bunu uzun zamandır yapamıyordum.(Çocukken ön dişimi kırmama sebep olan bisiklet sevdamdan hiç bir zaman vazgeçemeyeceğim sanırım)Her sokağa girip çıktık neredeyse...Çok eğlendimmm çoookk...
Akşam yemeğini otelimizde geçirdik,fasıl eşliğinde yemek yemek de çok ayrı bir keyif..
Ertesi gün uyandığımızdaa hava değişmiş,yağmurlu ve serindi.Ağvanın yağmurlu yüzünü gördüğüme de çok sevndimm.Daha romantik,daha huzurluydu...
Her güzel şeyin sonu olduğu gibi bu kaçamağında sonu geldi ve evlerimize dönüş yaptık...
Müstakbel zevceme yine teşekkürü borç bilirimm.İyi ki var... =)

6 Ekim 2011 Perşembe

Monte Carlo






Bu kızların zengin erkek arayışları hiç bitmiyor. Kendi stillerini değiştirerek zengin imajı veren üç kız Monte Carlo’da çılgın bir tatil yaparak zengin erkek arayışına girerler. Fakat bu arayışları kendilerine göre ne kadar olumlu yönde olsada seçtikleri kişilerde onlar gibi kendilerine zengin imajı vermiş erkeklerdir.






Çok güzel çok eğlenceli bir filmdi..Filmin içinde gibi hissettim kendimi ki romantik komedi filmlerinde huyumdur böyle hissetmek.( bir çoğumuzun demek daha doğru sanırım ) =)
Keyifli vakit geçirdim,tavsiye ederim...

Ne okuyorum?

                                                                                                                                                                                                 



Ayşe Kulin Nefes Nefese bitti.Çok beğendim,okumak isteyenlere tavsiye ediyorum kesinlikle.
Uzun zamandır elimde olan ama önüne bir kaç kitap sıkıştırdığım Dizüstü edebiyat serisinden "Bayılmışım..Kendime geldiğimde 40 yaşındaydım" adlı kitabı okumaya başladım...Bakalım nasıl bir okuma serüveni olacak...

5 Ekim 2011 Çarşamba

sevimli kolye =)



 Çok fazla kolye takabilen biri değilimdir esasında.Fakat uzun zamandır aklımda uzun kolyelerden almak vardı.
Sağolsun aşkımm bana bu sevimli kolyeyi hediye etti.Minik kız var kolları bacakları oynuyoor :D çok şeker,teşekküüüüürr ederiimmmm hayatımmmm =)

2 Ekim 2011 Pazar

Yıl dönümü süprizleri...

Merhabalar efenimm...
Sevgilimin hazırladığı süprizlerden sonra pek keyifliyim,Allah bozmasın..2. yıl dönümümüzü kutlamaktayız,müstakbel zevcemle(kendisi sözlüm olur).Çarşamba günüdür aslında günümüz fakat hafta sonumuzu değerlendirip birşeyler yapmaya ikna etmişti beni.
Beyoğlunda misler gibi bir kahvaltıyla başladı günümüz.İkinci bardak çayımı içmeme engel olmaya çalıştıysa da ben içtim ne bileyim altında bir süpriz var.Cihangir'e doğru yürüyelim dedi,yürüdük..Kafika(kaçırdığınız filmler kahvesi)birden durdu bu kahvenin önünde ve içeri girdi hızla..Rezervemiz varmış meğer,filmimizi seçtik hop gösterimin olacağı odaya indik.Aman efenim bir de ne göreyim yer gül yaprakları,mumlarr.Şaşkınlıkk tavan bende tabi.Filmimizi izledik,tophaneye geçtik.Orda nargile molası verdikten sonra uzun zamandır gitmek istediğimiz Akın'ın yeri adlı bir balıkçıya gittik Karaköy'de.Bunuda planlamış canım benim..Salaş,deniz kokulu,Türk sana müziği sesleri içinde şirin bir balıkçı burası.Afiyetle yedik balıklarımızı.Akşam üzerine doğru kalktık ve Ortaköy'e geçtik.Biraz da orda oturdktan sonra beni Kuruçeşmeye kadar yürüttü beyimiz,gezelimm diyerekten.Meğer süprizin son durağı canım Ajda Pekkan'ın konseriymiş.Bu süpriz gözlerimi doldurdu ama tuttum kendimi,kalabalık içindeydik azizim =) Süperr ötesi bir gün,akşam geçirdğim kısacası..Daha güzel bir yıl dönümü süprizi,kutlaması olamazdı herhalde.
Onu çok seviyorum,iyi ki var,hep olsunn...