30 Eylül 2011 Cuma

akbil kabusu



Havaların bozulması,bu kahredici soğuk yetmezmiş gibi birde ıvır zıvır stresler yaşatıyor bu yeni sistemler.
Evden çıktım,yağmur hızlanmış.Giyeceğim şeylerin planını yapmışım ama birden bozulan hava bunu altüst etmiş onun gerginliğini yaşıyorum zaten.
Şemsiyeyi açtım,çantam çanta değil bavul,sağ omuzum aşağıda yürüyorum.İstanbul kartım dolu mu değil mi ? o düşüncelerle durağa doğru ilerliyorum.Durağın orda embesil bir büfe var ve yıllardır dolum yapamıyor sürekli akbil cihazı bozuk.Gelen yeni sistemde sağolsun dolu değilse binemiyosun.Hayır madem böyle bir sistem getirdin doldur kartını onunla in bin dedin,eyvallah eli ayağı düzgün bi sistem.Ama böyle bir şey yapıyosan koyacaksın akbil dolum cihazı duraklara vatandaş mağdur olmayacak.Trafik,yağmur,şu bu derdi yetmiyorken birde böyle stresler yaşatmayacksın insana.
Bekledim bekledim sonunda taksim otobüsü geldi ve şoför sağolsun yol üstünde doldurup ücreti tahsil etmek koşuluyla aldı beni otobüsüne.Ama bu sistemi değiştirip,sinir katsayımı artıranlar da benden baya nasibini aldı.
Neyse ki sevdiceğimle buluştuğum için aptal büfeyi,tenezzül edip otobüse alan şoförü,yeni sistemi unutuverdim,sakinleştim=)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder